12 Eylül 2010 Pazar

Süper kahramanlar gerçek mi oluyor?


Hiçbir özel gücü olmadan sadece para ve teknoloji sayesinde süper kahraman olunabilir mi?

Gözünüzün önüne bir adam getirin. Bir gece sokak serserileri tarafından öldürülen babası aslen dünya çapındaki bir şirketler grubunun sahibi olan bu adam aynı zamanda yakışıklı ve yaşadığı şehrin en gözde bekarı olsun.

Sahip olduğu para ile son teknoloji zırhlarla ve cihazları satın alsın, özel tasarım araba, motosiklet ve hatta uçaklarla geceleri suçluları avlasın. Bunların hepsini de bir yarasa gibi giyinerek yapsın.

Ya da başka bir adam düşünün. Diğeri gibi zengin olan bu adam dünyanın en büyük silah geliştirici şirketinin başı olsun. Çok zeki bir mucit olan bu adamın kalbi özel bir reaktör ile çalışsın ve kendi tasarladığı zırh ile dünyaya barışı getirip kötülerle savaşsın.

İki Adamın Hikayesi

Bu iki adam sizlere tanıdık geldi mi? Uzaydan gelmeden, radyasyona maruz kalmadan ya da başka herhangi garip bir olay başından geçmeden, sadece teknolojinin nimetleri ile süper kahraman statüsüne yükselen Bruce Wayne ve Tony Stark'tan yani Batman ve Iron Man'den bahsediyoruz.

Peki gerçek hayatta, milyonlarca dolara mal olsa bile bir süper kahraman gibi olmak mümkün mü? Çizgi romanlardaki gibi, sadece teknoloji ile birisi standart bir insandan bir süper kahramana dönüşebilir mi?

Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net, günümüz teknolojilerini inceleyip süper kahramanların gerçek olup olmayacağını araştırdı.

Dayanıklı ve Güçlü Zırh

Batman tamamen kaslarına güvense de zırhı olmadan bir hiç olan Iron Man için aynı şeyi söylemek zor. Günümüzde Iron Man'inki kadar gelişmiş bir zırh yapmak mümkün değil ama bu yönde çeşitli çalışmalar var.

DARPA'nın 2000 yılında başlattığı program dâhilinde bugüne kadar iki adet çalışan prototip yapıldı. Bu prototiplerin tam bir zırh olduğu söylenemez, daha çok dış iskelet olarak adlandırılıyorlar.
XOS

Bu iki prototipten XOS adını alan dış iskelet kullanıcısının gücünü 10 katına çıkarabiliyor. Örneğin siz en fazla 10 kg kaldırabiliyorsanız, XOS ile 100 kg kaldırabiliyorsunuz.

XOS bunu kullanıcının hareketlerini takip edip algılayarak yapıyor. Bunun için özel sensörler ve işlemcilerle donatılmış olan XOS, bir cismi kaldırmaya çalıştığınızı anlayıp ona göre güç uyguluyor. XOS'un kullanılmasının önündeki en büyük engel ise güç hattına bağlı olarak çalışması. Cihaz henüz taşınabilir bir güç kaynağına sahip değil.

Dış İskeletle Gelen Güç

Proje kapsamında geliştirilen diğer cihaz ise HULC adını taşıyor. Lockheed Martin'in tasarladığı bu cihaz bazı birlikler tarafından kullanılmaya başlandı bile.

HULC için bir zırh ya da dış iskelet demek zor olur. Bacak ve bel bölgesine takılan cihaz, kullanıcıların 90 kg yük taşımasını ve 15 km hızla koşabilmesini sağlıyor. Lityum-iyon pillerle çalışan cihazın eksi yönü ise bu pillerin en fazla bir saat dayanabilmesi.



Japonlar da İşin İçinde

Dış iskelet tasarlayanlar sadece Amerikalılar değil elbette. Japonlar da bu teknoloji üzerinde çalışıyorlar. Cyberdyne adlı bir firma tarafından tasarlanan HAL adlı cihaz, kullanıcısının gücünü 2 ile 10 kat arasında artırabiliyor. Üç saatlik pil ömrü olan cihazın tıbbi uygulamalarda kullanılması planlanlıyor.
Tüm bunlara bakıldığında, Iron Man'inkine benzer bir zırhın daha çok gerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. En büyük sıkıntı güç kaynağı olarak gözüküyor.

Şimdiye kadar geliştirilen cihazların umut verici olduğu da bir gerçek. Güç sorunu aşılırsa, yakın gelecekte daha gelişmiş zırhlar ya da dış iskeletler görebiliriz.

Nanoteknoloji

Iron Man'in zırhının tek özelliği onu güçlendirmesi değil elbette. Zırh aynı zamanda mermilerden ve hatta füzelerden bile etkilenmiyor. Süper kahraman zırhının en önemli özelliği kurşun geçirmezlik ve esneklik olmalı.

Iron Man bunu metal bir zırhla çözse de Batman daha gelişmiş bir teknoloji ile bu sorunu çözüyor. Bruce Wayne, Batman Begins ve Dark Knight filmlerinde nanoteknoloji ile geliştirilmiş bir zırh kullanıyordu.

 Crysis Örneği

Bu zırhlara bir örnek de Crysis'ten gösterilebilir. M.I.T. bünyesinde yürütülen bir projede nanoteknoloji kullanarak Crysis'tekine benzer bir kıyafet için çalışıyorlar. Kullanıcısına ekstra güç veren, kurşun geçirmez ve çevredeki tehditleri algılayabilen kıyafetin ilk prototipi için ise hala yıllar var.

Kurşun Geçirmez

Öte yandan, kurşun geçirmez ve hafif zırhlar için yapılan farklı çalışmalar da var. BAE tarafından geliştirilen ve "kurşun geçirmez puding" olarak adlandırılan teknoloji sayesinde sert bir tepki aldığında sıkılaşan moleküllerden oluşan zırh, standart kevlar zırhlara karşı 3 kat daha dayanıklı çıktı. 

Karbon nanotüpler kullanarak özel bir zırh geliştiren Nanocomp Technologies firması ise sadece birkaç milimetrelik kalınlıktaki zırhın 9 mm'lik mermileri durdurabilmesini sağlamış durumda.

Esnek Olmalı

Kurşun geçirmez kıyafetler hızlı bir gelişim sürecinden geçiyor. Mevcut teknolojiler ağır ve esneklikten uzak olsa da üzerinde çalışılan projelerin yakın gelecekte bu durumu değiştirmesi bekleniyor. Bu da Bruce Wayne'in sahip olduğu zırhların günün birinde gerçek olabileceği anlamına geliyor.


Jet İticiler

Iron Man uçmak için ayaklarının altındaki jet iticilerini kullansa da, bu kadar küçük bir iticinin insanı ve zırhı uçurmasının zor olmasının yanı sıra, yakıt sarfiyatı da çok büyük bir sorun.

Sadece çizgi romanların değil aynı zamanda bilim kurgu filmlerinin de en öne çıkan cihazlarından biri olan taşınabilir jet motorları aslında birçok kez yapılmış cihazlar.

Büyük Sorunlar Var

Ancak bunların büyük sorunları var. Kontrolleri çok zor olan cihazlar, ağır ve taşınmalarının güç olmalarının yanı sıra kısa sürede yakıtlarını tüketiyorlar.

Jet motorlarının bu tip sıkıntılar yaratmasının üzerine mühendisler, daha kolay kontrol edilebilen ve daha az yakıt tüketimi yapan pervaneli tasarımlara geçtiler.

Bu cihazlar her ne kadar jet iticilerin sıkıntılarını yaşamasalar da ağırlıklarının onlardan da fazla olması, hiç de bir süper kahramanın işine gelecek bir durum değil.

Uçmak Kolay, İnmek Zordur

Uçmak kadar zor olan bir diğer şey ise güvenli bir şekilde inmek. Her ne kadar yarasalardan esinlenerek yaratılmış olsa da Batman'in uçabildiği pek söylenemez.

Bunun yerine pelerinini bir planör gibi kullanabilen Batman, bu sayede göklerde süzülebiliyor. Son iki Batman filminde görülen pelerin tasarımını g
erçek hayatta yapabilmek mümkün.  

 
Elektrik Akımı İle

Elektrik akımı verildiğinde şekil değiştirebilen materyaller keşfedilmiş durumda ve Batman'inkine benzer bir pelerin yapılabilir. Böylece yüksekten atlayan süper kahraman adayımız sağ salim yere konabilir.

Silahlar

Iron Man'in göğsünden ve avuç içlerinden gönderdiği lazer silahı uydurma olabilir ama gerçek bir teknolojiye dayanıyor. Parçacık ışını denilen teknoloji, iyonize hidrojen atomlarını hızlandırarak ortaya saf kinetik enerji çıkarıyor.

Bu da çarptığı yere büyük bir etki yapıyor. Ancak bu teknolojiyi Iron Man'de olduğu gibi taşınabilir boyutlara getirmek imkansız. Çalışmak için dev bir jeneratöre gereksinim duyan cihazın çapı da 32 metre.

Iron Man'in lazer silahının henüz gerçek olamayacağını gördükten sonra, diğer silahı olan küçük füzelere bakalım. Şimdiye kadar geliştirilen en küçük füze olan Spike'ın ağırlığı 2,3 kg ve uzunluğu ise 63 cm civarında. 

 Metalstorm adlı küçük bir rampadan atılan bu füzelerin tek başına taşınabilir olduğunu söylemek mümkün fakat rampa olmadan atmanın imkanı yok.

Batman'in Cihazları

Silah konusunda daha barışçıl olan Batman'in bumerang ve sağlamlaştırılmış eldiven gibi silahlarının gerçek hayatta karşılığı var.

Batman'in damdan dama atlamasını sağlayan kancalı ip tabancasının bile gerçek hayatta bir örneği var. Buradan anlaşılıyor ki günümüzde Batman olmak, Iron Man olmaktan daha kolay.

3 Temmuz 2010 Cumartesi

komik süper kahramanlar

spiderman001


superman001superman002
komik kahramanlar

19 Haziran 2010 Cumartesi

ŞİRİNLER FRAGMANI

2011 yılında gösterime girmesi planlanan live-action çekimli, şirinlerin ilk fragmanı yayınlandı .FRAGMANI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ


18 Haziran 2010 Cuma

Başka Dilde Aşk adlı sinema filmi 18 Aralık 2009'da vizyona giriyor.

Başrolde MERT FIRAT, Yönetmen İLKSEN BAŞARIR, Yapımcı BÜNHAN BENGİ Çerkes olarak Çerkesler'den zor şartlar altında hazırladıkları bu filme destek bekliyorlar.Özellikle vizyona girdiği ilk üç gün yani 18-19-20 Aralık günleri seyirci sayısının vizyonda kalmak için yeterli olması gerekiyor.Biz de Çerkes hemşerilerimizden desteğimizi esirgemeyelim, onlar için bu filme gidelim ve daha çok kişiye duyurulmasına katkıda bulunalım.


FİLM HAKKINDA;

Başrollerini Mert Fırat, Saadet Işıl Aksoy, Lale Manur ve Emre Karayel'in paylaştığı film, Uluslararası Kanada Film Festivali'nde senaryosuyla finalist olduktan sonra, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden Kent Konseyi Jüri Ödülünü ve Bursa İpekyolu Film Festivali'nde de SİYAD En İyi Film Ödülünü ve En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı
Film işitme engelli bir gençle çağrı merkezinde çalışan bir kızın günümüz şartları içinde yaşadıkları aşkı, ailelerinin ve çevrelerinin onlara yaptığı baskıyı ve bu durum içerisindeki mücadelelerini anlatıyor.
Türkiye'de ilk kez bir türk filmi de türkçe alt yazılı olarak gösterilecek

Resim

8 Haziran 2010 Salı

Cennet Batıda

Cennet Batıda)
Cennet Batıda










Oscar ödüllü Yunan asıllı Fransız yönetmen Costa Gavras'ın son filmi 'Cennet Batıda'da Ege sularında başlayan bir hikaye ele alınıyor.
Konusu
Tıpkı Odisseia'daki gibi, kahramanımız Elias'ın macerası da Ege'nin serin sularında başlar... Kıyıdaki parlak ışıklara yaklaşan eski püskü gemideki kaçakların tek hedefi vardır: "Batı"ya ulaşabilmek. Sahil Güvenlik botlarıyla karşılaştıklarında, Elias ve arkadaşı gemiden atlayıp kıyıya yüzerler. Vardıkları yer, "Cennet" adında lüks bir tatil köyünün çıplaklar kampıdır...


4 Mart 2010 Perşembe

prince of persia 2.fragman türkiyede ilk bizde

oyun dünyasının efsanesi prince of persia'nın sinema uyarlaması 2010 mayısının son haftası ülkemizde vizyona girecek merakla beklenen filmin 2.fragmanı yayınlandı.Türkiye de arzen25.blogspot sitesi olarak fragmanı ilk biz yayınladığımız için ayrıca mutluyuz. İyi seyirler


beyaz perdenin siyah piskopatları


ya bunlardan hangisi daha psiko ben çözemedim

2 Mart 2010 Salı

ölüm çığlığı 2

ölüm çığlığı 2
Ya isime bakıpda korkmayın hemen bu filminde diğerlerinden bir farkı yok.  Hep izlediğimiz şeyler bir virüs vardır genellikle bu filmlerde bir de adam yada kadın bu virüs yayılır insanlar zombi gibi bilimum salya sümük şeylere dönüşürler bu adam yada  kadın gelir oraları karantinaya alır biri evde o an uyuyor yada çağrıları duymamışsa geçmiş olsun o da karantina bölgesinde kalır film bitene kadar onu kimse biryere bırakmaz oda çıldırır kendi kafasına göre takılır oralarda sonra filmin kahramanları bir şey uydurur ve virüsü yener kahraman olur işde bu kadar sinema sektörü şu an can çekişiyor gerilim filmi izlemek isteyenler bu sektörde olanları takip etsinler...:)

the wolf man

the wolf man  isime bakıpta aldanmayalım diyer filmlerde oynaya arkadaş buda artık bu suratı ekranlarda o kadar çok görüyoruz ki bunu gerilim filmi olduğunu unutup bir an eski bir aile albümüne yada videolarına bakar giyiz hepimiz ya bir adam bu kadar çok filmde oynar mı makyöz aynı kuaför ayını bu kurt adamda hollywood kadrolu işcisi gibi demek geliyor hepimizin içinden eminim.Bu adam kimi filmde iyi kimi filmde kötü karakter bak bu sözler sizlere yabancı  değil mi hadi hep bir ağızdan söylüyoruz onların kurt adamı varsa bizimde nuri alcomuz var hahahaha şimdi kimler ilaclı kola ister el kaldırsın :) bu filmdeki kurdu da diğer akrabalarının yanına gitmeye mahkum ediyoruz kocaman bir sıfır....

cem yılmaz bu işi bilmiyor

cem yılmaz ve yahşi batı
cemyılmaz mükemmel bir stand up cı olabilir.mükemmel bir reklamcı olabilir ama iş sinemaya gelince bir beden büyük geliyor. Bu güne kadar çevirdiği filmlerde fiyaskoların ardı arkası kesilmek bilmiyor. Son bombası olan yahşi batı da elinde patladı. Film kola turka reklamı mı yoksa komedi filmi mi ne izleyici çözebilmiş nede kendi çözebilmiş durumda cem abimiz bir şeyler yapmak için baya terlemiş sağolasın diyorum ama bu film işi seni bozuyor sen showlarına ve reklamlarını geri dön cagrısında bulunuyorum.. :)

Recep İvedik efendi rezilliği almış eline

Recep İvedik 3
Şahan Gökbakar Receb İvedik Karakteri  adı altında rezillğin 3'üncü perdesini çekti ve yeniden beyaz perdede espiri yapacam diye her film de biraz daha olayı abartan Şahan'a Türk halkının artık dur deme zamanı geldi de geciyor  film kültürünün belden asağı diye yorumluyan bu adam  sinemaya ailelerin gittigini unutup bir sürü iğrençliği ardı ardına  beyaz perdede sergiliyor Recep İvedik karakterine bu kadar ayılığı yükleyen bir adam  artık aynaya bakıp dur demesi gerekmektedir.  Türk halkı bunu hak etmiyor. Artık sinema  oyuncularınında bu tür filmlerde oynarken ikinci kez düşünmesi gerektiğine inanıyorum.